Yazarlar Es Deli Rüzgar; Kara Paralar Kurusun

Es Deli Rüzgar; Kara Paralar Kurusun

4 ay önce     Yazarlar 0
Es Deli Rüzgar; Kara Paralar Kurusun

Geçen cumartesi günü yine Fener caddesi üzerinden yürüdüm. Deli bir rüzgăr vardı. Yürürken bazen zorlandığımı bile söyleyebilirim.

Deli rüzgăr” diyorum; gerçekten deli rüzgăr. Buranın, yani Didim‘in, yağmurları da delidir, rüzgărları da delidir. Nereden nasıl vuracağı belli olmaz. Benim gibi bir “ağır vasıta” yazarın bile dengesini bozar. Düşeyazdığım bile oldu. Dedim; la noliy!

20 km. yürüdüm bu sefer. Tabii, belli uğrak/duruş noktalarım var. Roman taslağı için durduğum bataklık bölgesi var. Şöyle yapıyorum:

Duruyorum… Sonra, kahramanların oraya gelmesini bekliyorum. Yani, kahramanlar daha önceden tanıdığım kişiler. İyi insanlar da var, kötü insanlar da var. Onların hayatlarından kesitleri bu roman mekanına getiriyorum tahayyülümde. Böylece, biraz daha vücuda gelmiş oluyor taslak. Kăğıt üzerinde çalışmaktansa bir yer belirleyip, diğer öğeleri orada canlandırdığınız zaman taslak pekişmiş ve unutulmaz oluyor.

Fakat bir şey söylemek isterim: gerçekten çok iyi bir mekan. Çok güzel bir şans olarak görüyorum orayı ben.

 

Halk tv‘ye bir ülkücü çıktı. Tam da zamanında! Sinan Ateş hakkında bir şeyler anlatmış. Bu ülkücü, Sinan Ateş’in arkadaşı olduğunu söylemiş. Sonra, Sinan Ateş‘in neden öldürüldüğünü de söylemiş…

Şey yüzünden öldürülmüş.. Sinan Ateş aşiret reisleriyle çok muhabbet ediyormuş da… Falanmış… Filanmış… Parti, yani Mhp veya Mhp içinde bir kesim de bundan rahatsızmış da, o yüzden öldürülmüş Sinan Ateş...

 

Yani, şimdi, sen Halk tv gibi bir yere çıkıyorsun, çocuk kandırır gibi aşiret filan diyorsun…

Böyle bir şey için, bir kişi ülkücü reis en fazla başkanlıktan alınır. O da niyeyse işte.

Tam da zamanında” dedim az önce. Instagram fenomenleri ile ilgili haberler bilmem kaç zamandır medyada. Lafı çok sündürmeye gerek yok! İnsanlar, bu şatafatı görünce bu paralar nereden geliyor? Diye sormaya başlayacaklar. Laf, dönüp dolanıp uyuşturucu işine gelecek; sonra, laf, Mersin Limanı’na dönecek. Laf, oradan da Sinan Ateş‘e dönecek.

Mersin deyip durduğuma bakmayın; denize kıyısı olan, büyük veya küçük limanı, marinası, mendireği olan her nokta bu iş için var.

Karasal yoldan da bu iş devam ediyor.-du Günde 1000 tane Afgan, üzerinde zulalı 10 kilo koko soksa Türkiye‘ye 10 ton ediyor. Bir günde 10 ton iyi rakam. Başka bir ülkücü de; aynı, halk tv‘ye çıkan goygoycu ülkücü gibi, milliyetçilik goygoyu yapıyor. İşin üzerini örtüyor yani. Afganlar, Suriler, Pakiler falanlar Milli varlığımıza tehditmiş. Bir açıdan bakınca öyle aslında fakat tam olarak öyle değil.

Bak! Ben sana uyuşturucu işi yapma’ demiyorum. Sen yine yap fakat azar azar yap. Her şeyin bir kararı var.

Bu işler teşkilat işidir. İşler, biraz 90‘lı yıllardakine benziyor. Farklı olan birkaç şey var. Doğu ve güneydoğuda daha düşük çaplı pis işler döndürüyordu teşkilat. Şimdi olayın hacmi çok fazla büyüdü. Kilo kilo uyuşturucudan haftada tonlara döndü iş.

Didim’de bile bu işin ne kadar büyüdüğünü hemen anlarsınız. Daha önceki bir yazımda bir öğrencimden bahsetmiştim. Ülkücü teşkilattan yetişme yani. Ajanlık işleri filan da var. Siz yine bu tek öğrenciyi en bir 1000 ile çarpın.

Sadece Didim‘de, 1000 kişi desek, bunlara 200-300 elden versen… 200 bin, 300 bin diyorum… Bunlar gidip coin‘lere bassalar paraların bir kısmını… Bir kısmını gidip arsa filan alsalar.. Sağdan sola soldan sağa döndürseler paraları…

Zaten Didim de rüzgărlı ya! Rüzgarlı havalarda, yıkanmış paralar iplere asıldığında daha çabuk kururlar. Bilhassa ev hanımları çok iyi bilirler bunu. Mis gibi temiz paralar.

Atatürk Bulvarından çok yürürüm… yıllardır yürürüm… Pahalı kahveleri olmasına rağmen bazen otururum cik-lüks kafelerde… Dinlerim, gözlerim… Ne kadar çok iş yapmayan genç adam var dolayda. Emeksiz kazanıldığı belli paranın yüzdeki rahatsız edici parlaklığı!

Bugün de akşama doğru Atatürk bulvarından yukarı çıkıyordum.. Erbaş çay bahçesi var. Çoğunlukla ihtiyar müşterisi vardır. Bir baktım, bizim Alamancı Ali dede. Ben, Halk eğitimde çalışırken de niyedir bilmem gelip dururdu… Lacivert bir mersedesi vardı. Hala var.

Ali dede” dediğime bakmayın. Eski kumarcılardan Ali dede. Fakat baya para kaybetmiş yıllar içinde. Onun gibi çok yolsuz gelirdi halk eğitime.

Ali dede pek büyük iş yapmıyor. Birkaç memurun uyuşturucu işinden elde ettiği paraları döviz hesapları üzerinden filan aklıyor-du.

Her yer mis gibi kokuyor yani! Biraz da rüzgardan. Bir koku harmonisi. Her yerden geliyor güzel kokular.

*

Es deli rüzgăr! Kurusun kara paralar!

AliExpress WW
    Bu habere henüz bir yorum yazılmamış. İlk yorumu siz yazın!